Neden FE klavye öğrenilmeli?

06 Ocak, 2018
F klavye
FE klavye
Klavye nedir? Neden FE klavye öğrenilmeli? Klavye kullanımının tarihi nedir? Fe klavye dizilimi nasıl ortaya çıkmıştır? Klavyede güncel yaklaşımlar...

Klavye nedir?


Bir yazının, düşüncenin belirli bir standartta kağıda veya dijital ortama aktarılmasını sağlayan bir araçtır. Standart kelimesi hayatımıza sanayi devrimi ile birlikte girmiştir. Klavyenin kullanımındaki amaç harflerin belirli bir ölçüsünün olması ve belirli bir düzen içinde yazılması esasına dayalı bir sistemi vardır.

Belirli bir standardın getirilmesinin klavye açısından önemli yararları vardır. Fakat böyle bir standart getirilmesinin ne gibi bir zararı olmuştur sorusu önemli bir sorudur. Standart kelimesi çok uzun bir yazı konusu olması nedeni ile başka bir zamana söz verelim.

Klavye teknolojik gelişme olarak ileriye bir gidiş olmasının yanı sıra gerçekte olan geriye gidiş olduğunu akıldan çıkarmamak gerekecektir. Bizim yapmamız gereken ise bu teknolojik yeniliği aslında geriye gidiş olmasına rağmen nasıl ileriye, daha ileriye gidişe dönüştüreceğimiz üzerine bir yazı yazmak olacaktır.

Klavye kullanımının tarihi nedir?


İlk klavye 1714 tarihinde yapılmıştır. 1867 yılında yazı makinesinin mucidi olan Christopher Latham Sholes cihaz yapım aşamasında iken bazı aksaklıklarının olduğunu fark eder. Yazar yazısını yazarken standart şekli olan çubuğun üzerindeki harf basıldığında yuvasından fırlayacak ve kağıda vuruş yapacaktır. Yaptığı harf dizilimine göre yazar yazısını yazarken yuvadan fırlayan harfler birbirine çarpıp yazının kağıda çıkmasına engel oluyordu. Yazar harflerin ilk kurulan düzeninde hızlı yazıyordu fakat biraz hızlı yazması durumunda bu sorun ortaya çıkıyordu. Mekanik daktilo şeklindeki bu tasarım, çok hızlı yazı yazabilen yazarların, makineye zarar vermemesi amacıyla onların hızını azaltıcı bir yapıya dönüştürülmüştür. Mr. Sholes, her tercih bir vazgeçiştir kuramından yola çıkarak yazarın yazma hızını düşürecek, makinenin sağlıklı çalışmasını sağlayacak bir harf dizilimi ortaya çıkarır. Dilde en çok kullanılan harfleri elin en zor ulaşabileceği yerlere yerleştirip yazarın hızını düşürüp yazı makinesinin verimini arttırmayı düşünür.

Klavyede yazı yazma hızının maksimum seviyede olması hayati önem taşımaktadır. İşte bu dizilim şu an uluslararası klavye standardı olarak kabul edilen Qwerty klavye harf dizilim sistemidir. Aslına bakarsanız bu klavye dizilimi kendini geliştiremeyen ölü doğan bir klavye dizilimidir. O günden beri bu harf dizilimi değişime uğramamıştır. Sonradan klavye ile dil arasında bir bağlantı olması gerektiği üzerine bir tespit yapılmış ve diller ile ilgili çalışmalar yapılarak dilde en çok kullanılan harfler üzerine yapılan analizler sonucu klavye dizilimleri ortaya çıkarılmıştır. En çok kullanılan harfler parmakların en kolay erişebileceği yerlere yerleştirilir. Sonuç olarak klavyedeki harflerin dizilimi yazı yazılan dilde en çok kullanılan harflerin en kolay yazılabilecek yerlerde bulunması esası üzerine kurulu olmalıdır. Qwerty klavye, İngiliz dili için dizayn edilmiş bir klavye olduğu söylentisi, yazı makinesinin hikayesi öğrenildiğinde gerçek olmadığı anlaşılıyor.

Hangi dizilimdeki klavye kullanılmalıdır?


Yukarıdaki yazımızda belirttiğimiz gibi bir klavyenin en önemli özelliği yazılan dile olan uyumu olmalıdır. O dilde en çok kullanılan kelimeler erişilebilecek en kolay yerlerde olacak şekilde yerleştirilmelidir. Dillere göre dizilimi olan çeşitli klavye türlerine rastlayabilirsiniz. Ayrıca dile göre sesli ve sessiz harflerin dizilimleri de önemlidir. Her dilde sesli ve sessiz harfleri bulunması nedeni ile sessiz harfler mutlaka belirli bir bölgede bulunmalıdır mantığı doğru bir mantık olacaktır. İngilizce bilim dili olmasının yanı sıra Qwerty klavyenin bilime uygun bir klavye olmadığını söyleyebiliriz.

İngiliz Dili İçin Yapılan Dvorak klavye çalışması nedir?


İngilizce dilinde en çok kullanılan kelimeler ve bunların nasıl bir tasarım ile sunulursa daha hızlı yazı yazmanın mümkün olabileceği konusunda Washington Üniversitesinden profesör August Dvorak, 1936 yılında kendi adıyla anılan Dvorak klavyesini geliştirerek patentini almıştır. Çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmaların sonucunda, Bu klavye tasarımı, iyi bir sağ ve sol el dengesi sağlaması, orta sıradaki tuşların en sık kullanılan harflerden oluşması ve yazarı daha az yorması gibi nedenlerden dolayı kullanıcıların Qwerty klavyeye göre yaklaşık olarak %35 daha iyi performans göstermelerini sağlamıştır. Günümüzde bu tasarım, ne yazık ki yok denecek kadar az kişi tarafından kullanılmaktadır.

FE klavye dizilimi nasıl ortaya çıkmıştır?


FE klavyenin mucidi eğitimci İhsan Yener, 1930-1946 yılları arasında klavye düzeni kurma aşamasında çalışmalarını sürdürdü. Türkçe, İngilizce ve diğer dünya dillerine uyum sağlayan Q klavyeye alternatif olabilecek bir klavye düzeni ilk kez Milli Eğitim Bakanlığı ile çalışmakta olan daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener düşündü. FE klavye çalışmasına Ankara Üniversitesi ve New York Üniversitesi anlaşması sayesinde Anthony R. Lanza ve Edward Tutark Jr.’da katıldı. Çalışmaya başlayan ekip, dil yapısı ve parmakların fiziksel özelliklerini göz önünde bulundurarak Türkçe dili için uygun bir tuş dizilimi geliştirdi. "Onparmak yöntemi ile Türkçe için ideal klâvye" 20 Ekim 1955’te Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesi'ne Standart Türk Klâvyesi olarak kabul edildi. İhsan Yener üstadın çektiği sıkıntıları şu adresten (http://www.interstenoturk.org/f-klavyenin-hikayesi-bolum1-turk-milli-klavyesi/) okuyabilirsiniz. Standart oluşturmanın ne kadar önemli bir konu olduğunu linkte yer alan yazıda görebilirsiniz. Sayın İhsan Yener FE klavyenin babası olarak anılmaktadır. FE klavyenin mucidi Dr. İhsan Sıtkı Yener, 02/09/2016 tarihinde 91 yaşında hayatını kaybetti.

FE klavye öğrenmek ya da on parmak tekniği ile öğrenmek


Bu klavye düzeni için yapılan en önemli hatalardan bir tanesinden bahsetmek isterim. Devletin ilgili kurumları klavye kullanımı hakkında standartlarının kabul edilmesi ile birlikte genelgeler yayımlamıştır. Dönem dönem bütün kamu kurumlarında FE klavye kullanılacaktır demiştir. Ülkemizde her işte olduğu gibi bu işte de sonuçtan yola çıkılarak amaca ulaşılmaya çalışılmaktadır. Bu çok yanlış bir uygulama olacaktır. FE klavye kullanılmasını istemekten önce kullanıcılara "On parmak FE klavye kullanım tekniği" öğretilmelidir. Bu öğretildikten sonra klavyenin üzerindeki harf diziliminin çok fazla önemi olmayacaktır. Bu tekniğin eğitimini almayan kullanıcının önüne her ne kadar FE klavye düzenine göre hazırlanmış bir klavye koysanız dahi bir başarı sağlayamayacaktır. Sadece merak ederse eğitimini alabilecektir. On parmak FE klavye kullanımı ve bu tekniği en iyi kullanım şekli üstünlük olarak kabul edilmelidir. Dil tazminatı buna örnek verilebilir. Ne yazık ki bilim ve teknik ile bu kadar ilgili bir toplum olmamamız nedeni ile bu konular hakkında gereken hassasiyeti gösterebilmiş değiliz.

Yazımda hız neden önemlidir?


Bir önceki çağın ortalarında yaşama giren, içinde bulunduğumuz çağın başlangıcında vazgeçilmez araçlar olan, bilgisayarlara veri işleme yöntemidir yazı yazmak… Yazıyı mekanik veya elektronik bir araç sayesinde standart bir kalıba sokarız. Yazımız uluslararası standartlara uyumlu olarak kağıda düşer veya kayıtlara geçer. Bir bakıma evrenseldir. Klavyede yazı yazma işi yukarıda belirttiğimiz gibi bilimsel bir tekniğe göre öğretilmelidir. Bu eğitimin ardından teknik kendini geliştirerek hız kazanacaktır.

Klavyede hızlı yazmanın önemi nedir?


Zamanımızda üretim ve verim en önemli kriterler olarak öne çıkmaktadır. Bir işi en kısa zamanda ve en verimli şekilde yapmak önem kazanmaktadır. Bu işi yapanlar her zaman bir adım önde olacaktır.

Yazılması gereken bir yazıyı 15 dakikada doğru bir şekilde yazmak nerede, yanlışlar ile dolu 1 saatte yazmak nerede olacaktır?

Ülkemizde FE klavye ile on parmak tekniği öğrenimini veren Ticaret Liseleri ve bir çok devlet ve özel kurslar vardır. İnternette programlar aracılığı ile eğitim karşılıksız eğitim veren internet siteleri vardır. Bunlardan bir tanesi Mustafa Bayrak Bey’in hazırladığı ve Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün yayına sunduğu internet sitesi vardır. İki site de ayın uygulamayı kullanmaktadır. İlki diğerine göre daha gelişmiştir. Bu sitelerden en azından temel eğitimin ardından kendinizi geliştirmek adına bu gibi uygulamaları takip edebilirsiniz. Ayrıca sadece klavye konularında içerik üreten internet siteleri bile vardır. Örneğin Klavye Kafası (www.klavyekafasi.com).

FE klavyeyi on parmak tekniği ile öğrenmenin yararları nelerdir?


Öncelikle yukarıda belirttiğimiz gibi hız ve verimlilik ön plandadır. Yazı yazarken mecburi olarak tek elimizi kullanırız. Bu durum yazı yazarken hayatımızın sonuna kadar böyle devam eder. Eğer benim gibi sol eli ile yazan veya sağ eli ile yazan biriyseniz hayatınızın sonuna kadar böyle gidecektir. Hiçbir zaman diğer el ile aynı verim alınamayacaktır. İnsan el ile yazma yeteneğini iki bölüm olan beyninin bir lobu ile gerçekleştirir. Hayatının bütün aşamasında yaptığı diğer işler ile bu bir alışkanlık haline gelir ve beynin sol veya sağ lobu çalışırken diğer kısmı çalışmaz durumda olacaktır. Bu sayede beynin iki kısmı arasındaki bağlantılar zamanla kesilecek ve yaş ilerledikçe zeka seviyesinde düşüş gerçekleşecektir. Bu durum olağan kabul edilmekte ve bunun için bir çare üretilememektedir. Dahiler, bir şekilde beyinlerinin her iki yarısını da kullanabilen, bu yeteneklerini kaybetmeyen kişilerdir. Bilim insanları, beynin iki lobu arasında kaybolan bağlantının yeni hücreler üretilerek tekrar kurulabileceğini, yeniden kurulan bu bağlantının zekada 5 - 6 kat gelişme sağlayabileceğini tespit etmişlerdir. Bu bağlantının yeniden kurulabilmesi için önerdikleri en önemli yöntem; iki eli de aynı anda senkronize bir şekilde kullanma alışkanlığı kazanmaktır. On parmakla bakmadan F klavye kullanma tekniği de her iki eli ve hatta her parmağı senkronize bir şekilde ayrı ayrı kullanmayı sağladığı için çocukların ve büyüklerin zekalarını korumalarını, yetişkinlerin zekalarını kat kat arttırmalarını sağlamaktadır.

Bir yazar, klavyeyi on parmak tekniği ile kullanmıyorsa klavyeden sağladığı bütün yararı ve zararın tamamını hanesine zarar olarak yazmak durumunda olacaktır. Bunun etkisi hemen fark edilebilir bir şey değildir. On parmak tekniği ile klavye kullanılmıyorsa yetenekleri elinden alınan insandan hiç farkı olmayacaktır. Eğer bu yetenek kazanılırsa cihazlar bizi değil biz cihazları yönetiriz. Şu anda gerçekleşen durumun ne olduğunu gözünüzün önüne getirmeniz durumunda ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızı ümit ederim.

Klavyede güncel yaklaşımlar


Klavye düzeni ile dil arasında sıkı bir bağlantı olduğunu vurguladık. FE klavye dizimi ile yazım sadece Türkçe için değil latin harfleri ile yazılabilen bütün diller için en kullanışlı klavye dizimidir. Her alanda olduğu gibi var olanı kötüleyerek filanca kurumun desteklediği tarzda klavye düzenleri geliştirmenin de çok bir anlamı olmayacaktır. Klavyede tuşların dizilimleri düzdür. Bu nedenle yazım esnasında bilekler dışa doğru bükük olmalıdır. Bu ise uzun bir yazım sürecinde ağrıya neden olabilir. Bunun için geliştirilen ergonomik klavyeleri denemekte yarar vardır. Bu tasarım ile bileklerin dışa bükük olmaması için klavye diziliminin düz değil dışa bükük olması gerekir. İlk zamanlarda zor olsa da klavyede harflerin yerleri öğrenildikten sonra bileklerin bükülmesine çokta ihtiyaç duyulmayacaktır.

Bu konuda yazdığım bir yazımı da okumanızı tavsiye ederim.

F klavye on parmak tekniği tecrübelerim nelerdir?


Kendi adıma FE klavye ile 1998 yılında Ticaret Lisesinde tanıştım. İlk zamanlar 1970’lerdan kalan daktiloları kullanmamız nedeni ile ders ile aram çok iyi değildi. Buna rağmen dersimi iyi takip ettim yapmam gereken çalışmaları dikkatle izledim. O zamandan bu zamana ne zaman fırsatını bulsam okudum, okuduğumu yazdım. Çok geç olmasına rağmen 2007 yılında ilk bilgisayarımı aldım. Okuduğum ve anladığım üzerine çıkardığım sonuçları sürekli bir yerlere not ederim. Zamanla bu çalışmaların her biri yol, su, elektrik olarak bana geri döndü. FE klavye ile bakmadan on parmak ile yazma tekniğini kendi açımdan yorumlamak isterim. Bu iş bir yazarlıktır. Yazar bilgi üretir. Bilgiyi nereden alacaktır? Okuyarak belirli kaynaklardan öğrenecek, muhakeme edecek ve bilgi üretecektir. Bilginin kaynağı sadece kitaplar mıdır?

Büyük alim Gazalî;
Dilin okuması kıraat,
Aklın okuması tefekkür,
Kalbin okuması hayattır.

Dilin ve aklın okuması ile kıraat, tefekkür, muhakeme gelişebilir. Bir yazar gaybden bilgi çekebilir mi?

Gayb nedir?

Bu kavram doğru bilgi açısından en önemli kaynaktır diyebiliriz. Bu konu hakkında ayrıntılı yazı için bir başka zamana söz verelim. Bunca zaman edindiğim tecrübeler sonucunda çalışmalarına devam eden bir yazar bu yeteneğe kavuşabilir. Seçimlerinizin başarı getirmesi dileklerimizle…

Bu içerik Sayısal Oyunlar adlı blogun yazarı Mehmet Bey tarafından Blog Tecrübem için hazırlanmıştır.

Sayısal Mehmet
Google+ Profili
Profesyonel Sayısal Oyuncu
4piyango[at]gmail.com

7 yorum:

  1. Yıllardır f klavye ve 10 parmak yazıyorum aslında 8 parmak diyeyim baş parmağımı kullanmıyorum çok memnunum ve çok alıştım...f klavye candır:))

    YanıtlaSil
  2. 10 parmaktan 9 tanesi aktif olarak çalışır. sağ elin baş parmağı hiçbir iş yapmaz. Onun görevini hala anlamış değilim.
    Microsoft'un yeni klavyesi sculpt'ta ona da bir görev vermişler.
    Fakat ürettikleri klavyede üretim hatası var.
    Onu nasıl çözecekler bilmiyoruz.
    Yazı yazarken hatalı yazımlarda sağ el konumundan ayrılır yüzük parmağı ile backspace tuşuna basmaya gider ve yerine geri döner.
    Bu alışan için pek zorluk oluşturmaz.
    Alışamayanlar için sculpt klavyede yenilik yapılmış fakat belirttiğim gibi fonksiyon yanlış yerleştirilmiş.

    Yazıda anlatılan konuların ne kadar önemli olduğuna aşinasınız sanırım.

    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Son derece yanlış buluyorum. Örneğin ben tüm kelimlerimin olabildiğince Türkçe karşılığını kullanırım her zaman çünkü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve Türkçe konuşuyorum ama Q klavyeye rakip olarak F klavyenin sırf Türk yapımı vs... gibi saçma şeylerden dolayı kullanılması son derece YANLIŞ! Bazı şeyler global olmalıdır. Nasıl latin alfebesi kullanıyorsak, nasıl uluslararası ölçü birimi kullanıyorsak bu da öyle. Ben Q kalvyeyi gayet güzel 10 parmak şeklinde kullanıyorum. Düşünsenize ABD'ye gidiyorsunuz yaşmak için veya bir Avrupa Birliği ülkesine gidiyorsunuz ama klavyeler farklı falan... Saçma ve yanlış. He madem Türk klavyesi diye bir şey olsun isteniyor ozaman kalvyeyi ilk bizim Türkler bulacaktı. Bi Türk mühendis çıkacaktı. Zaten ecnebiler tarafıdan icat edilmiş bir global aleti yeniden düzenleyio insanları zora sokup üstüne "bu Türk Klavyesi" demek; tamamen boştur benim fikrime göre.

    (Yazınızı okudum bu arada.)

    YanıtlaSil
  4. FE klavyeye Türk yapımı olarak bakıp yargılamak doğru olmayacaktır.
    Bilimsellik açısından değerlendirerek yiğidin hakkını vermek gerekir.
    Yazı olimpiyatlarının sonuçlarına baktığınızda FE klavyenin başarısını görebilirsiniz.
    Latin harfleri ile kullanılabilecek en ideal klavye FE klavyedir.
    Klavyelerin farklı olmasının bir sakıncası bulunmamaktadır. Önemli olan dizilimdir.
    Dizilim Onparmak kullanma tekniğine göre bilinirse üzerinde yazan harflerin bir önemi olmaz. Bu kaygıda bu şekilde atlatılır.

    Daha iyisi olabilecekse yeniden düzenleme çalışması yapmanın ne gibi bir sakıncası olabilir?

    Bilim kimsenin tekelinde değildir. Lütfen.

    YanıtlaSil
  5. F klavyeye bir türlü alışamadım. Q Klavyede dakika da 80-90 kelime yazarken F de hala parmağımla tuşları arıyorum. Bence bu kadar yaygınlaşmış bir klavyeden vazgeçmek için artık çok geç.

    YanıtlaSil
  6. FE klavye ile yazmak demek onparmak tekniğini kullanarak yazmak demektir. Bu tekniği öğrenmeden FE klavyede yazmak çok mantıklı olmayacaktır. Buna katılırım.
    Çünkü Q klavye diğer bütün klavyeler yokken vardı.
    Fakat bunun bir önemi olmaz.
    Bu demek değildir ki bu konuda bilimsel araştırmalar yapılıp klavye dizilimi veya klavye şekilleri değiştirilmeyecek.
    Microsoft adı altında üretilen ürünlerde şekil yeniliğine gidildi mesela, diğer firmalar buna cesaret edemiyor.
    Ergonomik tasarım vs. deniliyor yani makinenin şekline göre değilde elin şekline uyumlu klavye üretimi.

    Bu teknik ise o kadar zor öğrenilen birşey değildir.
    belirli harf gruplarını harflerin yerini öğrenene kadar yazarsınız daha sonra kelimeleri yazmaya geçersiniz gerisi kendiliğinden gelecektir zaten.

    Bu kadar yazıyı bu güzelliğin farkında olmayanlar için anlatıyoruz. Bilenler bile bu kadar değişik yönlerinin olduğunu dahi farketmemiştir. Bunu kendine meslek edinen kişi için gerçekten zor bir meslektir. Sadece yazanlardan daha fazla ayrıntıyı bilirler.

    Yazı olimpiyatları vardır. Yazıda geçen klavyekafasi.com adlı sitede yayınlar vs. vardır oradan inceleyebilirsiniz.
    Q klavye ile FE klavyede yazma arasındaki farkı tekniği öğrendikten sonra daha net anlarsınız.
    Kullananlara sorun size net cevabı verecektir.
    FE klavyede parmaklar kelimelerin yerini ezberlemiştir ve o kelimeyi yazmak istediğinizde parmaklar ezberden doğru bir şekilde kelimeyi yazacaktır.
    FE klavyenin bütün olayı budur.
    Başka ayrıntılar olmasına karşın hepsi bir anda yazılamıyor.

    YanıtlaSil

Yorum yaparken:
1. İçerik konusuyla alakalı olmasına özen gösterin.
2. Yazım ve dil bilgisi kurallarına uymayı ihmal etmeyin.
3. Konu ile ilgili olmayan sorularınız için ise Blogger Yardım veya İletişim sayfalarını kullanın.

Copyright © 2016 - 2024 Blog Tecrübem. All rights reserved. Powered by Dijidal.com and Blogger. I Google
Sitede yer alan tüm içerikler Blog Tecrübem'e aittir, kullanım koşulları çerçevesinde alıntı yapılabilir.